Alex DeLarge, Anthony Burgess'in 1962 tarihli Otomatik Portakal (A Clockwork Orange) adlı distopik romanının ve Stanley Kubrick'in aynı adlı film uyarlamasının ana karakteridir.
Alex, şiddete meyilli, karizmatik ve zeki bir gençtir. "Droog" adını verdiği çetesiyle birlikte gelecekteki Britanya'da hırsızlık, tecavüz ve ultra-şiddet eylemleri gerçekleştirir. Eylemlerindeki motivasyon genellikle haz ve eğlencedir. Alex, klasik müzik, özellikle de Beethoven'a büyük bir hayranlık duyar.
Hikaye, Alex'in suçları ve sonunda yakalanıp hapse girmesiyle başlar. Hapishanede, suçluları ıslah etmek amacıyla kullanılan deneysel bir davranışsal terapi olan Ludovico Tekniği'ne tabi tutulur. Bu teknik, Alex'i şiddet içeren görüntülere maruz bırakırken aynı zamanda onu kusmaya neden olan bir ilaçla şartlandırarak şiddete karşı tiksinti duymasını sağlamayı amaçlar. Tedavi başarılı olur ancak Alex artık kendini savunamaz hale gelir ve kişisel özgürlüğünden mahrum bırakılır.
Roman ve film, özgür irade, ahlak, şiddet ve toplumsal kontrol gibi temaları ele alır. Alex'in karakteri, insan doğasının karanlık yönlerini ve toplumun birey üzerindeki potansiyel baskısını temsil eder. Otomatik Portakal, yayınlandığı dönemden bu yana tartışmalara yol açmış ve kültürel bir fenomen haline gelmiştir.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page